İlk olarak 2013 yılında bir kavram olarak tanıtılan, şeffaflık ve sosyal hesap verebilirliğe odaklanma talebiyle izlenebilirlik, o zamandan beri hızla gelişti. FIBRETRACE®, 2018'den beri markalara, üretimin her aşamasında bir kumaşı kodlama (ve etiketleme) yeteneğine sahip bir teknoloji sunarak tamamen şeffaf bir tedarik zincirine olanak tanıyor.
“Sürdürülebilirliğin” Eskimişliği
Sürdürülebilirlik kavramı, orijinal amacını uyandırmaktan çoktan vazgeçmiştir. Bunun yerine, kelime her şeyi kapsayıcı hale geldi; gezegenimizi korumaya ya da yeşile dönmeye benzer genelleştirilmiş bir terim. Yüzeyde, bunun ne anlama geldiğini biliyoruz, ancak çoğunluk özünde taşıdığı ciddi önemi anlayamıyor.
Sürdürülebilirlik, bir hashtag ile trend olan bir harekete adanmış birkaç kişi arasında tartışılan yeni bir fikirden evrildikten kısa bir süre sonra, yeşil yıkama ortaya çıktı. Markalar yarı eko-bilinçli bir değişiklik benimsedi ve birdenbire kendilerini “sürdürülebilir” olarak pazarlama hakkını kazandıklarını düşündüler. Tüketiciler, bir markanın özgünlüğünü nadiren sorgulayarak aslında bir yutturmacayı satın aldılar.
Ama bir kez daha işler değişmeye başladı. Pandemi, tekstil endüstrisini saran sarsıcı gerçekleri ortaya çıkardıktan sonra, görmezden gelinmesi giderek zorlaşan çevresel sorunlarla birleştiğinde tüketiciler, daha önce kendilerine açıklanmayan sürdürülebilirlik düzeyleri olduğunu fark ettiler. İleri dönüşüm , yenilenme, döngüsellik ve şeffaflık gibi kelimeler aniden ortaya çıkmaya başladı. Tüketiciler bunları bir araya getirirken, gerçekten sürdürülebilir olmanın ne anlama geldiğine dair çok daha eksiksiz bir resim gördüler.
Şimdi, yeni bir on yıla girerken, eko-bilinci taklit etmeye yönelik belirsiz girişimler artık kabul edilemez. Tüketiciler daha fazla şeffaflık ve ortalamanın üzerinde fiyatlı, sözde sürdürülebilir parçalara yaptıkları yatırımın gerçekten sürdürülebilir olup olmadığını bilmek için özen istiyor.
İzlenebilirlik Tam Olarak Nedir?
Pandemi sadece nasıl alışveriş yaptığımızı değil, aynı zamanda neden alışveriş yaptığımızı da tamamen değiştirdi. Ekonomi ve işlerimiz aniden tehlikeye girerken, önceliklerimiz değişti. Bunun yerine, körü körüne daha fazlasını biriktirmek yerine dikkatli bir şekilde alışveriş yapmaya odaklandık. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, hızlı moda pazarının 2019'dan 2020'ye kadar 35,8 milyar dolardan 31.4 milyar dolara düştüğünü bile ortaya koydu. Müşteriler ürünlerini sorguladıkça - kim, ne, nerede ve tekstilleri nasıl ortaya çıktı? - hızlı moda cazibesini kaybedecektir.
İzlenebilirlik kavramı, ilk olarak binadaki yapısal bir arıza nedeniyle meydana gelen 2013 Rana Plaza Çöküşünden sonra gündeme geldi. 1.134 ölü ve 2.500 yaralı ile dünyanın dört bir yanındaki insanlar sosyal sorumluluğa ve tedarik zincirlerinin şeffaflığına odaklanmayı talep etti. Ve böylece, zamanla izlenebilirlik ortaya çıktı.
Bir ürünün yaşam döngüsünün tamamını (hammadde aşamasından giysinizi satın aldığınız noktaya ve hatta varsa elden çıkarılmasına kadar) izleme yeteneği ile bilinen tekstil endüstrisi, olumsuz etkilere maruz kalmaya devam etmektedir.
Oyundayken, hem markalar hem de tüketiciler ürettikleri ve/veya satın aldıkları şeylerden kendilerini sorumlu tutabilirler. Şu anda FIBRETRACE®'de Araştırma ve Geliştirme Başkanı olan Stenning, daha önce kağıt parada kullanılan sahteciliğe karşı teknoloji geliştirmiş bir bilim insanıdır. Bununla birlikte, Statham onunla temasa geçtiğinde, Uluslararası Pamuk Birliği tarafından, teknolojisini, giysi yapımındaki tüm karmaşık süreçlere dayanabilecek şekilde elyaflarla birleştirmek üzere işe alındıktan sonra, odağını tekstil endüstrisine kaydırmış.
Nasıl çalışıyor?
Stenning'in teknolojisi, sahte parayı işaretlemek için kullandığı konsepte benziyor. FIBRETRACE®, biyolüminesan pigmentleri (seramikten yapılmış) liflere aşılar. Seramik dayanıklı olduğu ve sadece 1700 santigrat derecede eriyebildiği için pigment, geri dönüşüm dahil tüm üretim süreci boyunca dayanabilir.
Stenning'e göre pigmentler güvenli ve sürdürülebilir, gezegene veya insanlara hiçbir gizli zarar içermiyor. Tuz çıkarma işlemine benzer bir buharlaştırma işleminde hasat edilirler ve yenilebilir bir ürün olarak sınıflandırılırlar, bu da kişinin cildine karşı tamamen güvenli olmasını sağlar. Ayrıca, gerekli madencilik veya toprak kazma yoktur. Ekstraksiyon oldukça basittir ve fazla bir şey gerektirmez: "Fibretrace teknolojisinin çalışması için bir pamuk balyasının pigmentin yalnızca %0.01-0.05'ini içermesi gerekir."
Blok zinciri teknolojisini kullanarak, her pigment belirli bir şirkete veya partiye bağlanabilir, bu da ipliğinizin nereden geldiğini, nerede üretildiğini ve aradaki tüm karmaşık aşamaları izlemeyi kolaylaştırır.
Her Elyaf Bir Hikaye Anlatır.. Sizin ki ne anlatıyor?
Referans: